Covid-19 Pandemic Perception Of Emergency Nurses: Qualitative Research
Öğr. Gör. Orhan Çakır
İlk olarak 2019 Aralık ayında Çin’e bağlı Hubei Eyaleti’nin Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs (COVID-19), yeni tanımlanan bir virüs olmasından ziyade hızlı yayılımı ile pandemi olarak ilanı ile 2020 yılına damgasını vurmuştur (1). Hemşirelik için özel bir anlamı olan 2020 yılı; Florance Nightingale’nin doğumunun 200. yılı olması nedeniyle de The International Council of Nurses (ICN), 1974'te kabul edilen Dünya Hemşireler Günü'nün bu yıl ki temasını "Hemşireler: Liderlik edecek bir ses- Sağlık için dünyaya bakım yapmak" olarak belirlemiştir (2). Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise “Hemşirelik Şimdi “(Nursing Now) sloganıyla, hemşireleri 21. yüzyılın sağlık sorunları ile mücadelenin merkezinde yer almada yetkilendirmeye çalışmak için yola çıkmıştır (3). COVID-19 ile ilgili değerlendirme noktasında ise hastalara tedavi ve bakım veren sağlık hizmeti uygulayıcılarının depresyon, anksiyete, stres ve uykusuzluk gibi psikolojik sağlık sorunları için daha büyük risklere sahip olduğunu göstermiştir. Yüksek riskli pozisyonlarda çalışmak, izole olmak, sürecin yeni ve sürekli değişken olması ve enfekte kişiler ile temas kurmak psikolojik problemlerin yaygın nedenleridir. COVID-19 pandemisi sürecinde, potansiyel olarak ölümcül bir virüsle doğrudan temas eden hemşireler, kişisel veya aile sağlığı için yüksek endişe ve bu endişeyi bakım sağlamaya devam etmenin etik yükümlülükleri ile dengeleme stresi ile karşı karşıyadır (4,5).